19 Haziran 2009 Cuma

Daldan Dala...

Bugünkü yazımın başlığı daldan dala...Girişimcinin hikayesinin özeti bu mudur?Bizde bir deyim vardır: "Uçar gezer" bu yazımda bu deyimi girişimilikle bağdaşıp bağdaşmadığını anlatıcam.

Toplumun büyük bir kesim gelenekçi, muhafazakr yapıyla beyinleri ve görüş alanlarını tabulara sıkıştırmış durumdadır.Girişimci olabilmek için bu tabuların yıkılması finansal olarak da bu yıkıma kolaylık sağlanması zordur.Bundan dolayıdır ki Türk insanının girişimcilik ruhu katledilmiş, gençleri zaman zaman büyük şirketlerde köleliliğe mahkum etmiştir.

Grişimcinin toplum tarafından en çok daldan dala atlamakla ve ayağının yere basmamasıyla suçlanmıştır. Gerçekte böylemidir? Yada derin bir çizgi mi vardır bu iki kavram arasında...

Grişimci hikayelerini okuduğumuzda bir çok girişimcinin ilk başladığı işte başarısız olup daha sonrasında 2.- 3. hatta 4. işinde bu başarıyı sağladığını çokca görüyoruz.Bu daldan dala atlamanın ötesinde inatçılığın ve azmin göstergesidir.Ya bir eat'n&go ya dükkan ya hiref ya bigchefs yada başka bir girişimci bıraksaydı, mağlubiyeti kabullenip bıraksaydı böyle başarıları görmemiz mümkün olacak mıydı?

Ama şunu kabullenmemiz de gerekiyor.Bir girişimin devamında bu oluşturduğu marka ve iş modeline değer kazandırtıktan sonra yatırımcılara satması kadar normal bir şeyde yoktur.Çünkü girişimncinin kanı hızlı akandır.Fırsatları koklayan olmayanı bulmaya çalışandır.
Bu hızlı kanı bir yerden sonra eğer başarılı kattığı şirket yavaşlattığını seziyorsa yeni girişimleri önceki girişimin olumsuz etkilediğini düşünüyorsa satması ve yeni okyanuslara kulaç atması olağanüstü bir durum değildir.

Son zamanlarda bir çok yatırımcıdan satın alma tekliflerinden sonra yeni okyanuslara atılmanın doğru zamanı mı düşünmeye başladım.Adreseyemek.com, 4 yıldır çabaladığımız belirli yerlere getirdiğimiz, gecemizi gündüzümüze kattığımız bebeğimiz diyebilirim. Ama sanki Adreseyemek.com'un satışının zamanı geldi mi diye düşünmeden de edemiyorum.

İşin Özeti; Daldan dala başarı için atlandığını unutmamalı, ayaklar yere basmalı, değerini bulduğunda satıp satmamak değelendirilmeli...

Hiç yorum yok: