14 Ağustos 2010 Cumartesi

Eymir Yok Oluyor!!!

Bugünkü yazımda Eymir Gölünü konu etmek istedim.Sahiplenmenin veya sorumluluğun kapıdaki kontrolden ibaret olduğunu sanan mantaliteyi anlatmaya çalışacağım.

Eymir Gölü ODTÜ'ün yani okulumun 46 bin dönüm arazisi içerisinde yer alan Ankara'nın sayılı güzelliklerinden biriydi.Geçmiş zaman kullanıyorum çünkü Eymir yok oluyor.

Eymir gölüyle tanışmam 7 yıl öncesine dayanmaktadır.İşletme topluluğunun liderlik oyunlarına...O zaman ne kadar temiz ne kadar düzenliyse şimdiki eymir, gözümüzün bebeği, o kadar pis ve düzensiz.Düzensiz bir yapılaşma, düzensiz cafe reestoranlar topluluğu, işletme adına hiç ders almamış firmalardan ibaret eymir.

Eymir yok oluyor....

Bu öyle bir yok oluş ki tekrar geri dönmenin imkanı yok.Doğallığı, inasan eli değmesin mantığıyla devam ettirmekten, müdahale etmemek yada insan eliyle kirletilenin temizlenmesi için tekrar el uzatmamaktan dolayı yok olmak üzere.

Bu öyle bir yok oluş ki; gölüyle, ormanıyla, yoluyla, çevre düzenlemesiyle, işletmeleriyle ve en önemlisi ODTÜ ruhuyla...

Bu öyle bir yok oluş ki; ODTÜlülerin, öğrencileriyle, hocalarıyla bir zamanlar eymir diyeceği türden...

Bu öyle bir yok oluş ki; işletmelerin, kapitalizmin, ODTÜ arazisine "nasıl da yok ettik" diyeceği sancak dikeceği galibiyetini ilan edeceği türden...

Bu öyle bir yok oluş ki; yıllar öncesinde gölünde sportif balıkçılık yaptığım, suyunun gaz patlamalarına engel olunmadığı için bugün parmak sayabileceğim balığın bile yaşamadığı türden...

Eymir yok oluyor...

İki yol var ya bu yok oluşa seyirci kalacağız ve bir zamanlarla başlayan keşkelerle devam edilen cümleler kuracağız ya da Eymirden sorumlu yöneticilere hatta rektöre kadar tepkimizi sunacağız.Hiç keşkeli cümle kurulumu Eymir için... O zaman bundan rahatsız olan, ODTÜ ruhunu benimseyenler bir mail de olsa atacak...

Aşağıda Eymir gölünün ve çevresinin ne hale geldiğinin daha iyi anlaşılması için fotoğraflar koyuyorum...


Yollar köstebek yuvası...



Her taraf çöp içinde....




Su nefes alamamaktan pislikten yosun tutmuş durumda....




Yosun tabakasından başka bir görüntü...



Gölün 360 derece çevresini yosun sarmış durumda...


Hemen yanındaki çöp kutusuna bile atılmayan çöpler


Suyun rengi kahverengiye çalmış durumda....



Su ne mavi, ne yeşil KAHVERENGİ!




Adı sazlık, kendisi kargı ve yosun....


Bir işletmenin hemen yanından bir fotoğraf...Zahmet bile edilmiyor temizlemeye...


Cafe bahçesini, eymirin bahçesi temizlemekten aciz!!!


İzmaritler bile toplanmıyor...

Hiç yorum yok: