19 Ekim 2008 Pazar

Online Yemek Siparişiyle Başlasak...

Türkiye'de online yemek siparişi, yani internetten sipariş vermek 2000 yılında yemeksepetiyle başladı.Bu bir e-ticaret alanında çığırdı.Çünkü normal bir teknolojik ürün almak yerine yemek satın almaya başlanmıştı.2000 yıılında yurt dışından hazır bir sistem üzerinde Türkiye'ye ve online yemek siparişi sektörüne uyarlanarak değiştirilen bu sistemle, kolayca sipariş verme olanağı internet kullanıcılarına sağlandı.

Bu sektörün Türkiye'de büyümesinin en önemli sebeplerinden biri Global Markaların 2000'li yıllarda bu tekel olan sisteme destek vermesidir. Kaldı ki bu zamana kadar da belli desteklerle marka tekeliyeti devam etmektedir.

Serbest Piyasa Ekonomisi kendisini 2003 yılında göstererek Aloyemek adlı yemek siparişi sitesi açıldı.Yemeksepeti ekibinden ayrılan bir gurubun kurması, sistemin işleyişi hakkında bilgi sahib olmasını en azında tecrübe sahibi olmasını sağlamıştı.

Mantık hatalarıyla dolu bir site olması da dezavantajıydı.Telefon sipariş alması sistemin ruhuna aykırıydı ki hala bu aykırılıklara devam eden bir sürü site yayın hayatına devam etmekte.Para kazanalım da ister telefondan gelsin ister internetten gelsin demek bu sisteme ihanetti. (Yaşayanlar bilir günde onlarca telefon gelir, telefonla sipariş vermek için...)Aloyemeğin en büyük dezavantajlarından birisi de yemeksepetine altarnatif olmak isterken ciddi yenilikleri sektöre getirememesidir.Sistem olarak promosyon olarak puan toplama yapması da müşteriler için çok da büyük bi avantaj sağlamıyordu.Çünkü müşteri promosyonunu anında elinde görmek istiyor zamana vadeye yaymaktan kaçınıyor.Ve sonunda, ofis değişikliği adı altında siteyi doğan gurubuna sattığı duyuruldu daha sonra bildiğim kadarıyla sakarya da bir yatırımcı satın aldı.Büyük şehirlerde, yeni yatırımcının umduğunu bulduğu kesinlikle sanmıyorum.


Online yemek siparişi veya sektörü oturulan yerden para kazanılan bir sistem olduğunu düşünüp bir hevesle çöpe giden o kadar çok emek varki...Aloyemek, Yemekal, Doydum, lezzetsofrasi, fastfoodfest....Adını hatırlayamadığım daha bir kaçtane daha var.Önümüzdeki günlerde göreceğimiz de var.Benim için sektörün tanıtılması açısından, sitelerin gelmesi rekabet edilmesi güzel fakat bu işi çocuk oyuncağı olarak gören bu mantıkla ilerleyip müşteriyi,restorantı üzenler, sektöre zarar vermekten başka bir şey yapamamışlardır.

Ve Adreseyemek...Aloyemekten sonra 2006 yılları başında 6 ay kodlanarak gecemizi gündüzümüze kattığımız, hazırladığımız bebeğimiz.Sekttörde neyin eksik olduğunu neye ihtiyaç olduğunu düşünerek, hesaplayarak, araştırarak kurduğumuz site...İsim bulmak bile çok sancılı geçse de asıl sancılı tarafı sistemin kodlanırken çok fzla değişen çok fazla kriter olduğunu yaşayarak görmemizdi. 200 bin satırın üzerinde kod yazılarak, daha önce Türkiye'de E-Ticaret sitelerinde hiç denenmemiş ajax yeni adıyla web 2,0 la kodladığımız, ömürümüzün 6 ayına mal olan bir site...

Herşeyde farklılık yenilik arayan bi yapıya sahiptik.Herkes aynı şeyi yapıyordu, online yemek siparişi, ama farklı napabilirdik hep onu düşündük.Sistem, pazarlama reklam promosyon vs. Ve sonunda sisteme rezervasyon, kampüsüm, yemek borsası,ilk defa 7/24 yemek siparişi ve kontör promosyonu yenilik olarak sunduk.

Yeni açılanların en büyük hatası, farklılaşamamaktı.Kimisi yemeksepetinin yaptığı DVD üstüne VCD yaptı kimisi Aloyemeğin puan toplamasını bir çoğu da kontör promosyonunu uyguladı. Geriye baktığımda onlarca gün ne promosyonu yapsak diye 6-7 kişi kafa patlattığımız günler gelince aklıma yeni gelen oyuncuları biraz kolaycı buluyorum.

Bu sektördeki başarının sırrı innovasyon ve farklılaşmayken, yeni oyuncular bu konuda zahmete bile girmediler.Farklılaşmak sadece tasarımla olmadığını, kullanıcıya getirdiği kolaylıklar ve avantajlar olduğunu bilmek gerekiyor.

Ve bilinmesi gereken bir kaç şey daha var.Adreseyemek'i öğrencilik yıllarında kurarak ve arkasında hiç bir tanıdık veya başka bir gücü olmayan bir ekiple çıktığımız bu yolda, bu güçlerin olmaması ve rakibin bu güçlere sahip olması bizi ilk adımda zorladı.

İstediğiniz kadar profosyonel olun, pazarlama raporlarından, projelerinizden tutun, reklam ve pazarlama için ayırdığınız bütçeniz ne kadar şişkin olursa olsun yada marka bilinirliliğiniz ve sipariş sayınız binlerin üzerinde olsun, belli bağlantılarınız olmadığında ve rakibiniz bu güçlere kurulduğundan buyana sahipse zorlanmanız kaçınılmaz.

3 yılda ortalama 800 tane global markaların Adreseyemekte niye olmadığı konusunda soru ve eleştiri geldi.Tüm raporlarımızı güvencelerimiz, marka değeri konusundaki hasasiyetimizi markalara bildirmemiz rağmen bu tekeliyeti maalesef şimdilik kıramadık.Büyük paralar yatırıp bu sektöre girenler oldu kimisi markaları da bağladı. Markalar bazılarından ağzı yandı çünkü sipariş gelmedi yada çok minumumda kaldı.Ve yeni gelenler rakibi büyüttü...

Ama bizim için başarı kabul edilen özellik; bu markalar olmadığı halde sayısı ikibinlere varan günlük sipariş almamız.3 yılda 4 ile açılmamazı hatta Antalya'nın franchising olması.Ve beni en mutlu eden 15-20 çalışanımızın ve aileleriyle birlikte 50ye varan insanın bu işten ekmek yemesi.

İnnovasyon ve farklılaşmanın yanında olmazsa olmaz bir özellik daha var ;vizyon sahibi olmak.Bu, her nerde olursanız olun başarılı olmanın temeli...


Aslında daha yazacak çok şey var bu konuda, ilerde yazılarımda zaman zaman yaşadığım başıma gelen bir çok olayı paylaşacağım.

Hiç yorum yok: