28 Ocak 2010 Perşembe

Biraz Tatil Zamanı

Biraz dinlenmeye ihtiyacım var.Enerjimin düştüğünü hissediyorum bu aralar...Yine balkanlara doğru beş gün kaçmaya karar verdim...

Yazılarıma daha enerjik başlamak adına...

4 Ocak 2010 Pazartesi

Gelişmeyi Yanlış Anlamak ve Çağdaş Marketler Zinciri(!)

Bu yazımda yaşadığım, sürekli gözüme batan resmin bir köşesini ve resmin genelini büyüğünü görmeye çalışacağım.

Türk girişimcilerin gelişmekten anladığı nedir sizce?Daha çok şube, daha çok köşebaşı tutma, ve en son olarak daha çok müşteriye hizmet verme ve sonuç olarak daha çok para kazanmak.İşte tam bu nokta da Türk teşebbüslerinin, yatırımcıların ve girişimcilerin hataya düştüğünü altını ve üstünü çizerek yazma gereği duyuyorum.Bir örnek verip üzerindne gitmek istiyorum;

İyi bir kola içicisi(!) olarak alışveriş yaptığım marketlerde kolanın buzdolabında ve soğuk olmasını isteyen bir tüketiciyim.Ve mümkün olduğunca bir çok alışverişimi büyük marketlerden yaptığım gibi kolayı da bu marketlerden alak isterim.Büyük marketlerden alma isteğimi de çok fazla çeşidin olması ve evimin yolunun üzerinde olmasıyla açıklayabilirim.Bu ayrı konu.Çağdaş Marketler (!) zincirinin bir şubesinden yıllardır alışveriş yapmama rağmen kasiyerinden tutun kasabına yada manavına ve müdürüne kadar bırakın profoyonelleği sanki pazarda tegah yönetir gibi yönetmelerini acıyarak ve üzülerek izliyorum.Defalrca müşteri hizmetleriyle görüşme çabasına girsem de başaramamanın verdiği hırsla artık tak etti diyebilirim.

Daha büyük poşet istediğinde "bu var bu bitsin sonra depodan getircez" diyen kasiyerine, karpuz kırmızı çıkmazsa geri alırım deyip 13 kilo karpuzu kesip kelek çıktığındaki "artık geri alınmaz" diyen manavına her defasın soğuk kola almak için uzandığım buzdolabındaki boş reyonu görüp bilgi veridiğimde "hemen doldurucaz" diyen ve çalışanları suçlama basitliğinden kurtulamayan müdürüne, yılbaşının 5 gün geçmesine rağmen hala "mutlu yıllar" ibaresini anasayfadan kaldırmayan site tasarımcısına , telefonla şikayet etmek istediğimde ses tonlaması ve uslubundan depo şefi olduğunu kolayca anlayabileceğim müşteri hizmetlerine kadar büyük bir zincir(!) oluşturmuşlar.

Şimdi kısa bir muhasebe yapalım; 49 şubeli bir zincir,Ankaranın heryerinde ve eskişehirde hizmet vermekte ortalama 1000 e yakın eleman 200 e yakın tedarikçi günlük ortalama 400 bin lira cirolu bir şirketten bahsediyoruz.Sizce çağdaş market hizmet sektöründe sade bu rakamlarla gelişmiş ve büyük bir şirket mi?

Büyümeyi yanlış algılama hastalığını her adım attığınız yerde görmeniz mümkün.Elbetteki böyle bir şirketin standartları yaklaması zor ama zoru başarmadığınızda büyük ve gelişmiş sayılmazsınız!

Sektörde ilk adımı attığımızda elbetteki biz de böyle bir hastalığa kapılmıştık bir çok girişimcinin yaşadığı gibi ama sonrasında sadece bir nefes alıp düşündük; büyümeyi ve gelişmeyi yanlış anlama hastalığını 2. yılın sonunda teşhis ve tadavi ettik.

İyi bir gelişme ve büyüme sağlamanın temeli sadece hedeflediğin nişlere ve pazarlara ve rakamlara ulaşmak değildir.İyi bir gelişme ve büyüme sağlamak standartları sağlamak, her giridğin pazarda aynı kalitede hizmet vermek, bu hizmetten yararlananın sayısı arttıkça bu hizmetin niteliğini düşürmemektir.


İşin Özeti
Yaptığın yada yapacağın her işte rakamlarla veya pazar pazar payıyla küçük de olsan bir işte en iyi ol.Standartlarını sağla ve en iyi olmakla beraber gelen büyümede standartlarından taviz verme.